ELEŞTİRİ, YANLIŞIN İÇİNE DÜŞENLERE, DÜŞÜRÜLENLERE HATA VE YANLIŞLARINI GÖSTERME YÖNELİMİDİR!
-Hasan Subaşı-
İnsanı insan eden şey onun düşünceleri, duyguları, değer yargıları ve bu temelede şekilenip oluşan karakteri, iradesi ve duruşudur.‘‘ Duruşu olmayanın kişiliği olmaz‘‘ söz, bu bağlamda çok değerli bir belirlemedir.
Eleştiriye tahammülsüzlüğün ve eleştiriyi saldırı olarak algılama anlayışının şahlandığı toplumsal ortamlarda yaşıyoruz. Hal böyle olunca, özeleştiri yapmaktan uzak durma eğilimi hem toplumsal hem de örgütsel ortamlarda, sürekli olarak kendisini güçlendiriyor. Bu durum kaçınılmaz olarak zaman içinde, insanların kendi elleriyle yarattıkları hatalar ve yanlışlar dağının altında kalarak ezilmlerine ve farklı şekillerde çürümelerine yol açıyor.
Alevi özgürülük mücadelesi içerisinde ve yaşamın her alanında kendisine karşı eleştirel yaklaşmayan ve özeleştiri yapmaktan uzak duranların bu davranışları bize, onların yol ateşinde tam olarak pişmediklerini, çiğ kalan yönlerini olduğunu ve bundan dolayıda benlikten kurtulup birliğe varamdıkların gösteriyor.
Örgütlü mücadelenin akışı içinde yol yürüyen her insanın yaptığı yanlışlar, içine duştüğü veya düşürüldüğü hatalı durumlar mutlaka vardır.
Yol ve dava insanları, bu tür durumlar karşısında sessiz, tavırsız kalmazlar! Çünkü sessiz, tavırsız kalmak; yol erenlerini yapılanları onaylamaktan başka bir yola çıkarmaz!
Bu onaylama hali; kişinin yaşadığı düşünsel bulanıklığın, iradesizliğin, toplumsal ve örgütsel değer yargılardan uzaklaşmanın ve bunların toplamının orataya çıkardığı bir çürüme durumudur!
Bu tespit bizleri hangi gerçekle göz göze getirir ? Eleştiri yapanların, eleştirdikleri arkadaşlarını içine düştükleri çürümenin içinden çekip almak için çaba harcadıkları gerçeğiyle.
Bundan dolayı örgütlü mücadele içinde hata ve yanlış yapanları, bu insanların kişiliklerini rencide etmeden ve yol diline sıkı sıkıya bağlı kalarak eleştirenleri değil; haksızlıklar, yanlışlar ve hatalar karşında sessiz kalanları eleştirmek daha doğru bir tutumdur.
Bu tutumu sergilemek, ‘‘yandaşlığı’’ ve çürümeyi ortadan kaldırmak açısından çok önemlidir!
Burada dile getirdiklerimiz bizim yol hakikatlarımızdır.
Alevilikte yol talibinin müşkülünü çözmek ve düşkün olanı kaldırarak yeniden yola kazandırma anlayışı vardır. Yukarıda dile getirdiklerimiz, bu anlayışın şekillendirip ortaya çıkardığı düşüncelerdir.
Eleştiri ve özeleştiriye birazda bu gözle bakalım!
Sevgili Canlar, yoluna ve ikrarına bağlı olan her Alevi kendisini Alevi Haber Ağı’nın doğal bir muhabir olarak görmelidir.
Oturduğu mahallede, okuduğu okulda, çalıştığı iş yerinde, üyesi olduğu Cemevi’nde ve sokakat haber niteliği taşıyan her durmla ilgili bize görsel veya yazılı haber göndermelidir.
Bu istemimiz Alevi kurum yöneticilerimiz içinde geçerlidir.
Alevi Haber Ağı: Gerçekleri yazacak… Geçekler yazılırken sende katkını sun can…
Saygılar, sevgiler
