İNSANLAR HAKİKATI ARADIĞINI UNUTTU !
-Zeynep Demirdöğen-
Hakikat nedir ? Bizler gerçeğin sırrına edebildik mi ? Ermiş insanlar gerçek arayışını nereye kadar getirebildi ? Gerçeğe hangi yöntemlerle erişebiliyordu?
Hakîkat; GERÇEĞE ulaşabilmektir. Var oluşun sırrına erebilmektir. Hakikate iki YOL ile varılır. Ama herşeyden önemlisi kalp temizliğidir. Birincisi farklı farklı inançlarda yapılan zahiri ritüellerle , ikincisi okuyarak deneylerle ispatlayarak derin derin düşünerek, gönül gözü ve gönül sesi ile doğayı inceleyerek varılır.
İlim ve Bilim korkulu bir rüya değildir. İlim mantığımızın bize vermiş olduğu içsel sezgi dediğimiz bilgiye ermektir. Bilim ise sezgi yolu ile gelen bilginin deneylerle ispat edilmesidir. Newton’u ele alın. Oturduğu ağacın altında başına düşen bir elmanın yere düşmesini seziyor. Bu bilgiyi deneylerle ispatlıyor ve yerin çektiğini söyleyerek YER ÇEKİMİ Kanununu ortaya çıkarıyor. Suyun kaldırma gücü kanunu da bunlardan biridir.
Ermiş insanlar doğayı ve insanın var oluşunu gönül gözüyle inceleyerek, iç sesiyle sezerek dört anasırın varlığını kabul etmiş ve deneylerle ispatlamışlardır. ANASIR yan yana gelmezse bizler var olamazdık.
Hatta yeri geldi Dört ANASIR’a tapmışlardır. Toprağı teberik olarak yemişlerdir. Suya ayağını sokanları kınamışlardır, pişen ocağı söndürmemişler, Ateşe Güneşe, Ay’a ve Toprak Ana’ya yönünü dönmüş ve Ya diz çöküp yere dua etmişlerdir. Tanrıların adını doğadan yola çıkarak belirlemişlerdir. Ay tanrısı, su tanrısı, şimşek tanrısı, gök tanrısı, aşk tanrısı … isimlerini vermişlerdir.
Erenler, Dört Anasırın gücünün sırrına ermişlerdir. Yeri geldi Dört Anasırı, Dört kapı olarak simgelenmiştir. Fakat bu dört anasır kendisini nasıl var ettiğinin halen sırrına erememişlerdir. Mesela bir insan hava , ateş, su ve toprağı kendisi var edemiyor. Havanın suyun ateşin ve toprağın içindeki var oluşun sırrını bilmiyor.
Atomu parçaladık doğru ama atomu sıfırdan, yoktan kendimiz var edemiyoruz. Peki o zaman gerçeğe ulaştık mı ? Tabikide hayır!
Maalesef artık, İnsanların okula gitmelerinin tek amacı eğitimini bitirmek, bir meslek sahibi olmak ve para kazanmak olmuştur. İnsanlık, neden mikroskobu ortaya çıkardığını, neden hücrenin veya noktanın içindeki sırları aradığını unutmuştur. İnsanlık GERÇEĞİ ARADIĞINI maalesef UNUTMUŞTUR…
Bizler ne aradığımızı unuttuk.
İnsanlık neden ve nasıl var olduğunu aramaya devam etmelidir. GERÇEĞE doğru YOL almalıdır! Hava Ateş Su ve toprağın içinde yatan sırra yeniden talib olmalıdır.
“ GERÇEĞİN DEMİNE HÜ“
Aşk ile…
Sevgili Canlar, yoluna ve ikrarına bağlı olan her Alevi kendisini Alevi Haber Ağı’nın doğal bir muhabir olarak görmelidir.
Oturduğu mahallede, okuduğu okulda, çalıştığı iş yerinde, üyesi olduğu Cemevi’nde ve sokakat haber niteliği taşıyan her durmla ilgili bize görsel veya yazılı haber göndermelidir.
Bu istemimiz Alevi kurum yöneticilerimiz içinde geçerlidir.
Alevi Haber Ağı: Gerçekleri yazacak… Geçekler yazılırken sende katkını sun can…
Saygılar, sevgiler