Madımak’ta katledilen 33 Can Berlin’de Anıldı
Sivas Madımak katliamının 31. yılında binlerce kişinin katılımıyla anma yürüyüşü gerçekleştirildi. Yürüyüşte katliamı yapan devlet aklına yüzleşme çağrısı yapıldı.
AABK-AABF ve Berlin Alevi Toplumu (BAT) Cemevi tarafından organize edilen ve kardeş kurumlar tarafından desteklenen anma yürüyüşü AABF Kuzey Bölge İnanç Kurulu Başkanı Haydar Akdağ Dede’nin verdiği gülbenk ve Elif Mor ile Yeliz Aksoy yönetiminde Cemevi Semah ekibinin Mehmet Bolat’ın söylediği deyişler eşliğinde semahları ile başladı. Semah ardından BAT-Cemevi adına ve destekleyen kurumlar adına ortak basın açıklamasını Cemevi Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Yüksel Özdemir yaptı. Tüm katılımcıları selamlayarak sözlerine başlayan Özdemir Madımak katliamının üzerinden yıllar geçmesine karşın hafızalardaki acı yerini halen koruduğuna dikkat çekerek konuşmasında şu başlıklara dikkat çekti:
‘Ya Beraat Ettiler Ya da Firar!’
Katliamı gerçekleştirilenler yıllarca adaletten kaçırıldı. Ağır cezalar alan firari sanıklar yıllarca yakalanamadı. Son olarak zamanaşımıyla yargılanmaktan kurtuldular. Olayın hemen ardından 35 kişi gözaltına alınmış, sonrasında gözaltı sayısı 130’a kadar çıkmış, yakalananlar “Laik anayasal düzeni değiştirip din devleti kurmaya kalkışmak” suçuyla Devlet Güvenlik Mahkemesi’nde 1 yıl boyunca yargılandı. “Sivas davası” olarak tarihe geçen mahkeme sonucunda 22 sanık 15’er yıl, 3 sanık 10’ar yıl, 54 sanık 3’er yıl, 6 sanık 2’şer yıl hapisle cezalandırıldı. Yargılananlardan 37’si ise beraat etti. Takip eden yıllarda Yargıtay DGM kararını bozdu ve sanıklar yeniden yargılandı. 1998’de onaylanan yeni kararda 33 sanık idam, 14 sanık ise 15 yıla kadar değişen hapis cezalarına çarptırıldı ancak idam cezaları usul noksanlıkları nedeniyle bozuldu. Usul eksiklikleri giderildikten sonra 2000 yılında yeniden idam cezasına çarptırılan 33 sanık 2002’de idam cezasının kaldırılması ile müebbet hapse mahkum oldu. Geçen zaman içerisinde gerçekleşen tahliyeler ile hapisteki kişi sayısı 33’e düştü. Sivas katliamının kilit isimlerinden 8 sanık ise 1997’deki bozma kararı sonrasında firar ederek kayıplara karıştı.
‘Dava Düşürüldü’
35 kişinin yanarak hayatını kaybettiği katliama ilişkin son dava, 2023’ün Eylül ayında Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Firari 3 sanığın yargılandığı davada zamanaşımı kararı verildi. Avukatların zamanaşımının zorunluluk olmadığına yönelik itirazlarına ve Madımak Katliamının insanlığa karşı işlenmiş bir suç olduğunun kabul edilerek yargılamanın devam etmesi talebine karşın, mahkeme heyeti davayı düşürdü. Bu aşamadan sonra firari sanıklar yakalansa da mahkeme karşısına çıkarılmayacak, yargılanmayacak.
‘Dönemin Siyasi Sorumluları Mağdurları Hedef Gösterdi’
Dönemin Başbakanı Tansu Çiller’in katliamın ardından sarf ettiği, “Çok şükür, otel dışındaki halkımız bir zarar görmemiştir” sözleri ise Türk siyasi tarihinin sayfalarına girdi. Dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in “Olay münferittir. Ağır tahrik var. Bu tahrik sonucu halk galeyana gelmiş. Güvenlik kuvvetleri ellerinden geleni yapmışlardır. Bir otelin yakılmasından dolayı can kaybı var” açıklaması da tepki çeken sözler arasında yer aldı. Dönemin İçişleri Bakanı Mehmet Gazioğlu ise yaşananlardan dolayı “Aziz Nesin’in halkın inançlarına karşı bilinen tahrikleriyle halk galeyana gelerek tepki göstermiştir” diyerek Aziz Nesin’i suçladı.
‘İnsanlığa karşı işlenen suçlarda zaman aşımı olmaz, olamaz!’
Madımak Katliamı üzerinden 31 yıl geçti ama bu katliamın arkasındaki asıl suçlular ortaya çıkarılmadı. Madımak Katliamındaki devletin rolü ortaya çıkarılmadı, hiçbir kamu görevlisi yargılanmadı. Kurulan Madımak Katliamı Hafıza Merkezi bir toplumsal yüzleşme çağrısıdır. Madımak Katliamını konuşmak aynı zamanda bu ülkede yaşanan diğer tüm katliamları, toplu öldürmeleri, siyasi cinayetleri konuşmak demektir. Katliam günü sokakları dolduran çoluk çocuk binlerce insan ‘yakın’ diye bağırdı ve büyük bir suçun parçası oldu. Bu olay nasıl oldu, bu topluluğun sokağa bu şekilde çıkmasını sağlayan ideolojik altyapı nedir, bu sosyolojik altyapıyı kim nasıl örgütledi, bunlarla herkesin yüzleşmesi gerekir. Bu toplum, bu coğrafyada yaşanan bütün katliamlarla yüzleşmediği sürece bunların yenilerinin yaşanmasına ortak oluyor demektir.
‘Madımak Katliamı Hafıza Merkezi Mücadelenin Güçlü Bir Tarafıdır’
Madımak Katliamı Hafıza Merkezi, 31 yıl önce Alevilere yönelik gerçekleştirilmiş olan bu pogromun toplumun her kesimi tarafından bilinmesi için belgeler bilgiler sunuyor. Orada hayatını kaybeden gencecik insanların, aydınların hikayeleri, hayalleri unutulmasın diye bir sanal müze yaptık. Dünyanın her yerinden bakan herkesin görebileceği şekilde gökyüzüne bir web anit diktik. Sanal müze yürütülen mücadeleleri güçlendirmek ve daha fazla insanın bu mücadelelere katılmasını sağlamak ve genç kuşaklara yaşananları anlatmak için bir vesile oldu. Evet, 2 Temmuz 93’te çok kötü bir şey oldu. Bu bardağı taşıran son damlaydı ve Aleviler örgütlenmeye başladılar. Pir Hünkâr Bektaşi Veli’nin dediği gibi; Bir oldular, iri oldular, diri oldular, örgütlendiler. Avrupa ve Almanya’da bir çok alanda kazanımlar sağladık. Bir çok devlet ile siyasi sosyal sivil kamu alanlarında yerler edindiler.
‘Madımak Utanç Müzesi Olmalı’
Avrupa’daki kazanımların elde edilmesinde emeği geçen tüm Canlara ve yöneticilere şükranlarımızı sunuyoruz. Geldiğimiz ülke olan Türkiye dede Aleviler olarak, eşit yurttaşlık çerçevesinde demokratik talep ve haklarımızı alana kadar, Sivas Madımak Oteli, Utanç Müzesi olana kadar mücadelemiz devam edecektir. Sevgili gençler 3. ve 4. kuşaklar olarak artık bu hizmet bayrağını sizler taşıyacaksınız. Bizler, sizlere inanıyor ve güveniyoruz.”
Özdemir’in ardından ise söz alan Yeşiller Partisi Berlin Temsilciler Meclisi Başkan Yardımcısı Dr. Bahar Haghanipour ve Alman Sol Parti Temsilcisi Pascal Meiser konuşma yaptı. Alevilere ve farklı kimliklere yönelik katliamlara dikkat çeken Haghanipour ve Meiser, bu katliamların asla unutulmaması gerektiğine dikkat çekerek her zaman Alevilerle ve öteki kimliklerle dayanışma içinde olacaklarını vurguladı.
Yapılan konuşmaların ardından binlerce kişi katledilen canların fotoğrafları ile katliamı telin eden dövizler taşıyarak yürüyüşe geçti. Yürüyüş sırasında sık sık katliamı telin eden sloganlar atan binler Cemevi binası önüne geldi. Yürüyüş sırasında ve Cemevi önünde Cemevi Gençlik Kurulu BDAJ ile Alevi Yüksek Okul Öğrencileri Birliği BDAS adına konuşmalar yapan Eylem Düzgün, İlayda Çakır ve Bensu Akkuş, Alevi gençler olarak Madımak ve diğer Alevi katliamlarını unutturmayacaklarına dikkat çekti.
Yapılan konuşmalarından ardından anma, Cemevi semah ekibinin semahları ve AABF Kuzey Bölge İnanç Kurulu Başkanı Haydar Akdağ Dede’nin verdiği gülbenkle sona erdi.
Sunuculuğunu Cemevi Etkinlik Koordinasyonundan Halit Büyükgöl ile Ercan Atmaca’nın yaptığı anma etkinliğinde AABF Yönetim, Denetim, Kadın ve İnanç Kurulu temsilcileri ile BAT-Cemevi Yönetim, Kadın, İnanç, Gençlik Denetim, Onur Kurulu temsilcileri, BDAS temsilcileri, AABF Kuzey Bölge Yönetim İnanç ve Kadın Kurulları temsilcileri katıldı. Ayrıca anma organizasyonunda yer alan kardeş dernek-kurum ve yürüyüşe katılarak destek veren kurumlar ise şöyle: BSV AL Dersim Spor Avrupa Dersim Dernekleri Federasyonu (FDG), Hümanist İşverenler Derneği Berlin, Dersim Kültür Derneği Berlin, Sivaslı Canlar Derneği Berlin, Çorum – Der Kültür ve Eğitim Merkezi Berlin, Akdağ Köyü Dayanışma ve Destekleme Derneği Berlin, Gaziantep Çepnileri Derneği Berlin, Omcalı Köyü Kültür ve Dayanışma Derneği Berlin, Tokat ve Çevresi Çağdaş Demokratlar Derneği, Înstîtutê Ziwan Û Kulturê Kirmancî , Erzincan Küçükotlukbeli Derneği Berlin, Aşnan Tiyatro Topluluğu, 7 Canlar Kültür ve Dayanışma Derneği Berlin, Bahadın Derneği Berlin, Varto Kültür ve Dayanışma Derneği Berlin, Varto Görgü Köyü (Qurçik) Derneği Berlin, Hınıs Mirseyit (Tanır) Köyü Derneği Berlin, Berlin-Brenderburg Türkiye Toplumu (TBB) Alman Sol Parti, Yeşiller Partisi, SPD ile Dem Parti, Sol Parti, TKP Berlin temsilcilikleri, CHP Berlin Birliği ve CHP Berlin temsilciliği.
Haber ve Fotoğraflar: BAT-Cemevi Basın Ofisi / Ulaş Yunus Tosun
Sevgili Canlar, yoluna ve ikrarına bağlı olan her Alevi kendisini Alevi Haber Ağı’nın doğal bir muhabir olarak görmelidir.
Oturduğu mahallede, okuduğu okulda, çalıştığı iş yerinde, üyesi olduğu Cemevi’nde ve sokakat haber niteliği taşıyan her durmla ilgili bize görsel veya yazılı haber göndermelidir.
Bu istemimiz Alevi kurum yöneticilerimiz içinde geçerlidir.
Alevi Haber Ağı: Gerçekleri yazacak… Geçekler yazılırken sende katkını sun can…
Saygılar, sevgiler