Bahçeli’den Maraş ve Çorum Katliamlarına Dair Skandal Sözler: “Dün Ne Diyorsak Bugün de Aynı Çizgideyiz”
⌈Haber Merkezi⌉ MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin tarihsel olarak doğrudan sorumlu tutulduğu Maraş ve Çorum Katliamlarına ilişkin açıklamalarında, “Dün ne diyorsak bugün de aynı çizgideyiz” ifadelerini kullanarak yeni bir tartışma başlattı. Bahçeli’nin açıklamaları, MHP’nin Alevi toplumuna yönelik tarihsel sorumluluğunu reddeden bir yaklaşım olarak değerlendirildi.
MHP’nin Tarihsel Sorumluluğu: Maraş ve Çorum’un Karanlık Sayfaları
1978 Maraş ve 1980 Çorum Katliamları, Türkiye’nin yakın tarihinde Alevi yurttaşlara yönelik en ağır saldırılar arasında yer alıyor.
Bu katliamların organizasyonunda dönemin milliyetçi ve ülkücü kadrolarının aktif rol aldığı, MHP ve Ülkü Ocakları çevrelerinden gelen paramiliter grupların doğrudan sahada bulunduğu belgeler, tanık ifadeleri ve mahkeme tutanaklarıyla defalarca ortaya konmuştu.
Ancak Bahçeli, bu tarihsel gerçeği görmezden gelerek, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda şu ifadeleri kullandı:
“Dün ne diyorsak bugün de aynı çizgideyiz. Maraş’tan Çorum’a kadar yaşananların iç yüzünü okumayanlar, emin olun ki bizim ilgi ve irtibat sahamızın sonuna kadar dışındadır.”
Bu sözler, hem Alevi kurumları hem de demokratik kamuoyu tarafından “katliam geleneğini sahiplenmek” olarak yorumlandı.
Aleviliğe Dair Samimiyetsiz Açıklamalar
Bahçeli konuşmasında, cemevlerinin ibadethane statüsüne dair sözde uzlaşı mesajları verse de bu açıklamalar, geçmişle yüzleşmeyi reddeden bir siyasi çizginin devamı olarak görüldü:
“Alevi kardeşlerimizle ilgili düşüncelerimizi samimi şekilde paylaştık. İşin özünde hepimiz Müslüman değil miyiz? Hepimiz Türk milletinin onurlu mensupları değil miyiz?” ifadelerini kullanan Bahçeli, mezhebi farklılıkların geçmişte “silah gibi kullanıldığını” savundu.
Ancak MHP’nin, 1970’li ve 1980’li yıllarda Alevilere yönelik saldırılarda doğrudan örgütsel ve ideolojik zemin oluşturduğu gerçeği ortadayken, bu söylemler kamuoyunda “samimiyetsiz bir beyaz yıkama” olarak değerlendirildi.
Hacıbektaş Vurgusu: Devlet Eliyle “Makbul Alevilik”
Bahçeli konuşmasında Hacıbektaş’ta yapılması planlanan 6 bin metrekarelik cemevi külliyesine de değinerek, “Bu külliyenin milli birliğimizin nişanesi olmasını Allah’tan niyaz ediyoruz.” dedi.
Alevi kurumları ise bu tür projelerin, Aleviliği devletin sınırları içine hapseden bir anlayışın ürünü olduğunu vurguluyor.
Bahçeli’nin açıklaması, AKP iktidarının “Alevi-Bektaşi Cemevleri Başkanlığı” eliyle yürüttüğü asimilasyon politikalarına destek olarak yorumlandı.
CHP’ye ve Özgür Özel’e Yönelik Saldırı
Bahçeli, konuşmasının bir bölümünde CHP Genel Başkanı Özgür Özel’i hedef alarak, yurt dışı ziyaretlerinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik eleştirilerini “ülkesini kötülemek” olarak nitelendirdi.
“Özgür Bey’in yolu yol değildir.” diyen Bahçeli, CHP’yi “Atatürk’ün kemiklerini sızlatmakla” suçladı.
Bu açıklamalar, iktidar blokunun muhalefeti itibarsızlaştırma çabasının bir parçası olarak değerlendirildi.
“Kurucu Önderin 27 Şubat Açıklaması Esastır”
Bahçeli konuşmasını, “27 Şubat İmralı açıklaması dışında hiçbir sözün bize göre hükmü yoktur. Kurucu önderin 27 Şubat açıklaması bize göre esastır.” sözleriyle tamamladı.
Ancak Alevi toplumunun belleğinde MHP’nin “katliamcı” mirası hâlâ taze; Bahçeli’nin bu açıklamaları, geçmişle yüzleşmeyi reddeden bir zihniyetin sürdüğünü bir kez daha gözler önüne serdi.

Sevgili Canlar, yoluna ve ikrarına bağlı olan her Alevi kendisini Alevi Haber Ağı’nın doğal bir muhabir olarak görmelidir.
Oturduğu mahallede, okuduğu okulda, çalıştığı iş yerinde, üyesi olduğu Cemevi’nde ve sokakat haber niteliği taşıyan her durmla ilgili bize görsel veya yazılı haber göndermelidir.
Bu istemimiz Alevi kurum yöneticilerimiz içinde geçerlidir.
Alevi Haber Ağı: Gerçekleri yazacak… Geçekler yazılırken sende katkını sun can…
Saygılar, sevgiler