BU KADAR BASİT DEĞİL YOL’U HİÇLEŞTİRMEK UMUDUM ŞU: YOL ÇOK SAĞLAM
Bakın Aleviliğin fıtratında faşizmle, siyasal islamcılıkla, sağ ile uzlaşma yoktur.
Hele o partilere gitmek mi çok uzak ihtimaldi. Ta ki bugünlere kadar.
Aleviler ne çektiyse faşistlerden, siyasal islamcılardan kısacası tüm sağ’dan çekmiştir. Bu yüzden kan uyuşmazlığı vardır. Doğasına, yaşam tarzına, inancına Yol’una aykırıdır, zıttır. Elinin tersiyle reddeder, reddetmesi beklenir.
Yaşayarak görüyoruz ki, günümüzde tüm değerler alt üst olmaya başladı. İlkeler, kurallar, değerler silsilesi rafa kaldırıldı.
18 yıllık AKP iktidarıyla birlikte omurgasızlık, yalan, ikiyüzlülük, çıkarcılık, hesapçılık, sahtekarlık, hilebazlık tavan yaptı. Hemen her kesim bu değersizliklerden nasibini aldı. Kendilerini değersizleştirmeyi başardı.
Dikkatimi çeken şeylerden biri de, hemen her yerde taklit tayyip erdoğanlar türedi. Tek adam, tek yöneten olma ve kendilerine bağlı müritler yaratma…
…..
Davutoğlu’nun partisine 3 Alevi şahsiyet hem de kurucu olarak katıldı. Alevi toplumu bunu tartışıyor.
Özellikle kuruculardan biri tartışılıyor. Çünkü büyük bir Alevi kurumunun genel başkanıydı. Siyasal islamcı, sağ bir partiye henüz istifa etmeden kurucu olması tartışmayı alevlendirdi elbetteki.
Önce istifa edip gitseydi bu kadar sorun olmayabilirdi. Ancak, kurucu olduktan sonra istifa etmesi, yönetimle boy boy fotoğraf çekilmesi, yeni başkanla çok sıkı görünmesi, kendisine destek çıkıldığının da kamuoyuna yansıtılması aslında bir meydan okuma gibi algılanıyor.
Ve ertesi günde yeni genel başkanın tam destek açıklaması “AKD nereye gidiyor” sorusunu gündeme getirdi.
Peki eski genel başkan gerçekten AKD’den çekildi mi? Bu soru benim kafamda hep olcak.
Bu ülkede çok gördük. Eski başkanlar bir türlü gitmezler o kurumun başından. Bu tuhaf bir psikoloji.
En çok garibime giden ise neredeyse alkış tutan, yürü başkanım arkandayız diyenler oldu.
Neden böyle?
Bunun önüne geçilemeyecek mi?
DERİLERİ YÜZÜLDÜ DE TAVİZ VERMEDİLER!
Alevi önderlerine, bilgelerine, ozanlarına bakalım. Hiç örnek alan var mı?
Hüseyni duruş deniyor, Pir Sultan direnişi…Hallacı Mansur, Nesimi…
Derileri yüzüldü, en vahşi işkencelerle katledildiler de taviz vermediler dönemlerinin faşistlerine, yezitlerine.
Hani kim örnek alıyor?
Sözden çok pratiğin ne kadar önemli olduğunu görüyoruz ve anlıyoruz.
Bazı dedeler ve yöneticiler…
Bu kadar basit değil Alevi Yolunu ayaklar altına almak, yozlaştırmak, hiçleştirmek!
Umudum şu ki, Alevi Yol’u çok sağlam!
Sevgili Canlar, yoluna ve ikrarına bağlı olan her Alevi kendisini Alevi Haber Ağı’nın doğal bir muhabir olarak görmelidir.
Oturduğu mahallede, okuduğu okulda, çalıştığı iş yerinde, üyesi olduğu Cemevi’nde ve sokakat haber niteliği taşıyan her durmla ilgili bize görsel veya yazılı haber göndermelidir.
Bu istemimiz Alevi kurum yöneticilerimiz içinde geçerlidir.
Alevi Haber Ağı: Gerçekleri yazacak… Geçekler yazılırken sende katkını sun can…
Saygılar, sevgiler