PROVOKASYONA ORTAK OLMA
- Erkan Ceylan
-Maalesef kendimi bildim bileli hiç bitmeyen- Hassas zamanlardan geçtiğimiz son günlerde, dini bütün yurttaşlarımızın değerleri üzerinden, yeni bir toplum mühendisliği deneniyor. Deneniyor diyorum ama yöntem ziyadesiyle bilindik! Geçmişte belleklerimize kazınmış, bedelini defalarca ödediğimiz provokasyonlarla örtüştüğünü, akıl sahibi her insan kolaylıkla kavrayabilir. Yine de bu gibi tehlikelere karşı belleğimizi tazelemek ve daha dikkatli olmak adına bir kaç şey söyleme gereği hasıl oluyor.
Öncelikle neler olduğuna bir bakalım;
Grup Yorum üyelerinin ölüm orucu sonucu hayatlarını kaybetmelerinden sonra, cenazelerinin kendi talepleri doğrultusunda Cem Evi’nde sonsuzluğa uğurlanması iştenmiş ancak insan onuru ile taban tabana zıt olaylar yaşanmıştı. Özellikle İbrahim Gökçek’in cenazesinde büyük problemler yaşanmış ve sonrasında Kayseri’de toplanan Kayseri Ülkü Ocakları üyeleri alevi düşmanlığı üzerinden sloganlar atmıştı. Hızını alamayan bu insanlık düşmanları cenaze defin edilse bile çıkarıp yakmakla tehdit etmiş ve bu tehditler kameralara da yansımıştı.
Adana’da bir grup müslüman, sosyal mesafe kurallarına da uyarak, teravih namazı kılmak istediği için kolluk kuvvetleri tarafından darp edilerek gözaltına alınmıştı. Darp ve polis tehdidini gözler önüne seren görüntü ve ses kayıtları ana akım medyada yer bulamasa da sosyal medya mecralarında geniş bir yer bulmuştu.
İzmir ‘de Cami hoparlörlerinden merkezi sisteme sızıntı yapılarak iki gün üst üste korsan müzik sesleri dinletilmişti. Devasa bütçesi olan diyanet işleri başkanlığının sistemi neden korumaya almamış olduğu konuşulmamış, faillerin bulunması ile ilgili herhangi bir çaba ortaya konulmamış iken, sızıntı anlarını sosyal medya hesabından duyuran CHP eski İzmir İl Başkan yardımcısı Banu Özdemir tutuklanmıştı.
Adana’nın Yüreğir ilçe gençlik kolları başkanı, aynı zamanda gönüllü olarak Yüreğir vefa ekibi içinde faaliyet yürüten Eren Yıldırım’ın bir kamyon soğan ve patatesin ne yapılacağı sorusu üzerine yaşanan olayda, Eren Yıldırım ilk önce gözaltına alınıp, serbest bırakıldıktan sonra, hedef gösterilmesi üzerine savcılar harekete geçmiş yeniden tutuklanması sağlanmıştı.
Yukarıda aktarmaya çalıştığım birkaç örneği belleklerimizde tazeliğini koruyan acı katliamlarla birlikte düşündüğümüzde flu olan daha belirgin hale geliyor. Yakın tarihimizde “Güneş ne zaman doğacak” isimli film gösterimine kendi elleriyle attıkları bomba ile ” Alevileri ve Devrimcileri ” hedef haline getiren ve Maraş katliamının yaşanmasına sebep olan kirli elleri gördük! Akabinde yüzlerce canımızı kaybettik. Yine hepimizin yakın tarihimizden bildiği Sivas katliamı; Müslümanlar için hassas bir değer olan Cuma günü özellikle seçilmiş, Aziz Nesin bahane edilerek olayların fitili ateşlenmişti! Otele sıkışıp kalan aydınlar on binlerce insanın “yak yak” tezahüratları arasında ateşe verilmişti! Bu olay dünyanın gözleri önünde oluyor ve galeyana gelen binlerce insan din adına 33 aydını bir otelde sıkıştırmış diri diri yakıyordu!
Neticeye gelecek olursak; Bilindiği gibi ülke olarak çok zor bir süreçten geçiyoruz. Bu zor süreçte halkın ekonomik problemlerden uzak bırakılması, toplum değerleri üzerinden politika üretilerek sağlanmak isteniyor. Bu durum apaçık ortadadır. Toplumun ekonomik sorunlar ile ilgilenmemesi için sürekli kamuoyunda farklı bir algı yönetimi ile algı mühendisliği yapılıp gündem değiştiriliyor. Koltuk ve bireysel hırsları ile hareket eden bir güruh, ortaya çıkacak kaostan beslenerek taraf toplamak adına hiçbir şeyden geri durmuyor. Bu güruhun hiçbir vicdani hassasiyet taşımadığının bilinmesi gerekmektedir.
Şurası çok açıktır ki; bu tür provokasyonlar ile bizleri kutuplaştırarak kendi başarısızlık ve hatalarını örtbas etmeye, toplumsal bir çatlaklık yaratmaya çalışıyorlar.Şunu söylemek isterim ki; bir arada yaşadığımız bu coğrafyada hepimizin değerleri ve hassasiyetleri hepimiz için ayrı ayrı önemlidir. Toplumsal barış ve güven ortamı, bu hassasiyetlerimize saygı gösterdiğimiz sürece zarar görmeyecektir. Bu nedenle her birinizi tek tek provokasyonlara karşı uyanık olmaya, birbirimizin değerlerine saygıyla yaklaşmaya davet ediyorum.
Provokasyonlara gelmeyeceğiz!
Bir arada ve kardeşçe yaşamda ısrar edeceğiz!
Sevgili Canlar, yoluna ve ikrarına bağlı olan her Alevi kendisini Alevi Haber Ağı’nın doğal bir muhabir olarak görmelidir.
Oturduğu mahallede, okuduğu okulda, çalıştığı iş yerinde, üyesi olduğu Cemevi’nde ve sokakat haber niteliği taşıyan her durmla ilgili bize görsel veya yazılı haber göndermelidir.
Bu istemimiz Alevi kurum yöneticilerimiz içinde geçerlidir.
Alevi Haber Ağı: Gerçekleri yazacak… Geçekler yazılırken sende katkını sun can…
Saygılar, sevgiler