Alevi Haber Ağı

Alevi Haber Ağı Web Sitesi

Ne Fenerbahçe’ye saldırılar ne de onların degirmenine su taşıyan ihanetçiler bitmez…

Fenerbahçe Spor Kulübü üzerinde oynanan oyunlar sahada uygulanan biçimiyle can yakarak devam etmektedir. Ne yazık ki Türkiye Süper liğinde bir kaç takım kollanarak yapılan bu haksız yanlı uygulamalar diğer takımların canlarını yakmasına, verdikleri emeklerin yok olmasına ve haksız rekabet ortamını getirmesine rağmen birlikte hareket edilmemesi, ortak tepkinin çıkmaması sonucunda artarak devam etmekte. Yanlı hakem atamaları ve haksız hakem kararlarına karşı şu ana kadar en onurlu duruşu Fenerbahçe spor kulübü ve başkanı Ali Koç göstermektedir. Başkanın bu duruşu haksızlığı tertipleyenler ve onların yandaş medya gücü tarafından sürekli karşı tezlerle çürütülmeye, başkan itibarsızlaştırmaya, başkanla taraftar arasını açmaya kadar varacak iftiralar, karalamalarla devam ettirilmektedir. Bir diğer olguda bu tertibi düzenleyenler şu an ki Türkiye Futbol Federasyon Başkanı (TFF) Nihat Özdemir’in geçmişte Fenerbahçe Spor Kulübü 2. başkanlığını yaptığını, TFF yönetim kurulu üyesi Selim Soydan’ın Fenerbahçe’nin eski futbolcusu olduğunu öne sürerek haksızlık yapılmadığını bunlar üzerinden ispatlamaya çalışmaktadırlar.

Doğrudur Nihat Özdemir Fenerbahçe kulübünde 2. başkanlık yapmıştır ama onun iş ilişkilerine, almış olduğu ihalelere, devletle olan ilişkilerine, federasyon başkanlığına getirilirken verilen hükümet ve medya desteğine baktığınızda durduğu yerin, evet efendim dediği kapının ne olduğu çok iyi anlaşılır. Tabii Fenerbahçe spor kulübüne bu saldırılar yapılırken dışarıdan gelen saldırıları, kulübü ele geçirmek isteyenlerin amaçları, çabaları anlaşılabilinir ama bunların değirmenine su taşıyan, başarılı olmaları için destek veren sözde Fenerbahçelilere ne demek lazım.

Fenerbahçe düşmanlarına cephane taşıyan Fenerbahçe eskileri…  Bütün bu karşı saldırılara rağmen Fenerbahçe başkanı, yöneticisi, taraftarıyla birliktelik sergileyerek, saldırılara gögüslerini siper ederek tarihi bir duruş sergilemiş kulübünü Feto terör örgütüne, siyasi erklere teslim etmemiştir. Ne Fenerbahçe düşmanlarının saldırıları ne de onların değirmenlerine haber taşıyarak onların kuklası olan eski Fenerbahçeliler eksik olmamıştır. Bu dönem Türkiye Futbol federasyonu seçimleri öncesi Nihat Özdemir ismi söylenmeye başlandığında ne hikmetse Fenerbahçe’lilerden nefret edenler, futbolun başına bir Fenerbahçelinin gelmesini istemeyenler tarafından yandaş medyada allanıp pullanıp sporseverlere takdim edilmeye başlandıgını görürüz. Peki kimdir Nihat Özdemir isterseniz geçmişine, iş ilişkilerine ve 3 Temmuz sürecinde cemaatin Fenerbahçe’yi ele geçirme operasyonu sonrası söylediklerine bir bakmakta yarar var sanırım.

Nihat Özdemir 1995 yılında Fenerbahçe yönetimine girmiş ve Fenerbahçe İkinci Başkanlığı görevini de üstlenmiş bir işadamıdır. Havaalanlarından limanlara, barajlardan sulama tesislerine, otoyollardan hidroelektrik santrallere, endüstriyel tesislerden petrol ve doğal gaz boru hatlarına, tatil köylerinden bina komplekslerine kadar inşaatları bitiren, büyük ihaleleri alan Limak Şirketinin onursal başkanıdır sayın Özdemir. Mevcut iktidarla çok iyi ilişkileri olan Özdemirin adının niçin federasyon başkanlığı için atıldığı, iktidarın, yandaş medya ve yorumcuların kendisini niçin pohpohladığı , devletle olan ilişkilere ve emredin efendimciliğine baktığında çok iyi anlaşılır bence. Aynı Nihat Özdemir 2012 yılında katıldığı bir televizyon programında, ” Cemaat Fenerbahçe’yi ele geçirmek mi istiyor” sorusuna “Fenerbahçe’nin 2-2,5 milyon cemaat mensubu taraftarı var” cevabını verirken 11 aylık başkanvekilliği döneminde herhangi bir cemaatin, Fenerbahçe’yi ele geçirmek gibi bir hareketini görmediğini söylemiş, FETÖ aleyhine pankartlar açan Fenerbahçe taraftar gruplarını da marijinal ilan etmiştir.

Medyada bazı yazarların bu olayı serüven haline getirip yazı dizisine dönüştürerek kamuoyunu yanlış yönlendirdiğini söyleyerek bu konuda yazı yazanlara da tepki gösteren Nihat Özdemir şöyle konuşur: Bu hem maalesef Fenerbahçemize, Türkiyemize, hem cemaatse cemaate, yargı sürecine, içeride bulunan tutuklu arkadaşlarımıza tesir eden hiç yaşanmaması gereken konular olduğuna inanıyorum. 11 ayda cemaat gelecek Fenerbahçe’yi ele geçirecek gibi en ufak hareket, ima görmedik. Başbakanımız da bu konuya uçakta cevap vermiştir. Onun için bu konuları kapatalım. Çünkü benim 20 milyon taraftarım varsa bu 20 milyon taraftarımın 2-2.5 milyonu da cemaat mensubu arkadaşlarımızdır. Onlar da Fenerbahçemizin başarılı olması için benim kadar iyi niyetli olarak onlar da dua etmişlerdir. İşte devletle olan iyi ve yandaş ilişkileriyle milyarlık ihaleleri alan, 3 Temmuz’da cemaatin kulübü eline geçirmesini görmemezlikten gelen bir işadamından Fenerbahçeli duruşu beklemek doğru olmaz.

Ne saldırılar ne de onların değirmenine su taşıyanlar bitmez.

Fenerbahçe spor kulübü üzerinde bu sezon bu kadar masa başı oyunları oynanırken, yanlı hakem atamaları ve kararlarıyla futbol takımının emeği yok edilirken TFF’nin başındaki ve yönetim kurulundaki bu şahsiyetlerin seslerinin çıkmamasını çok iyi bilmek lazım. Bunlar bilinçli yapılan bu girişimlere karşı Fenerbahçelilerin gazını almak için buralara getirilmiş yandaş tiplerdir. Bunların Fenerbahçelilikleri geçmişte kalmış, takım sevdasıyla cüzdan sevdası birbirine karışmış durumdadır. Kulüpte yıllardır yönetici olarak çalışmış, kameralar karşısında ne kadar büyük Fenerbahçeli olduklarını haykıranların yıllardır yapılan haksız uygulamalar karşısında en ufacık bir ses vermemelerini anlamak mümkün değildir. Uluslararası şirketlerin yaptığı araştırmada 3 Temmuz operasyonu çekildiği dönemde Fenerbahçe dünyada geliri çok iyi olan ilk 20 takım arasında gösterilmekteydi. Bu çekilen operasyonla Fenerbahçenin ne durumlara getirildiği, kolunun kanadının kırıldığı ve hala bu operasyonlara devam ettikleri ortadadır.

İşte bu durumda hakem hatalarına, atamalarına, masa başı operasyonlara, devletin olanaklarının Trabzonspor'un borçlarını kapatmak, localarını sattırmak, sponsor bulmak için kullanılmasına karşı çıkarak sesini yükselten Ali Koç ve Fenerbahçe yöneticilerinin mücadelesi ortadayken, bunlara destek vermek bir yana tam tersi tavır sergileyenleri bu cefakar taraftarlar unutmayacak, tarih affetmeyecektir. Unutulmasın ki her karanlık gecenin sabahında içimizi ısıtan güneş dogacaktır.

kacmazme@web.de

Metin Kaçmaz

 

1 thought on “Ne Fenerbahçe’ye saldırılar ne de onların degirmenine su taşıyan ihanetçiler bitmez…

  1. bu metin kacmaz da her konuda uzman. CAMI HOCALARI GIBI: Anlamadiklari arapcayla dünya olaylarini her CUMA yorumlarlar. Metin de her konuda uzman. yanliz bir konuda degil. o da KIZILBASLIK. lutfen kizilbaslara saygisi varsa susar yazma

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir