Alevi Haber Ağı

Alevi Haber Ağı Web Sitesi

Çok sevgili dostlarım, yol arkadaşlarım

Çok sevgili dostlarım, yol arkadaşlarım,
31 Mart gecesinden beri boğazıma yumru olan, gözlerimi dolduran, yüreğimi ısıtan duyguları kelimelere dökmek için bekliyorum. Bilirsiniz sosyal mecralarda çok yazıp çizen biri değilim (internet aleminde biraz a-sosyal olduğum söylenir : ) ama bunları yazmazsam olmazdı, söylemem lazım.
Beyoğlu belediye başkan adaylığı sürecine ben de bir sürü kaygıyla, soru işaretiyle girdim; gücümüz yeter mi, bu büyük sorumluluğu kaldıracak bir çalışma yapabilir miyiz, reel siyasetin kurulu işleyişine kaptırır mıyız kendimizi vb. vb. derken kendimi küçük bir bavul ve sırt çantasıyla Beyoğlu’na göçerken buldum. Bir arkadaşımız evini açtı bize hiç düşünmeden. Arkadaşlarımız buzdolabımızı, evin ihtiyaçlarını donattılar ışık hızıyla. Sonra esnaf gezisiydi, ev sohbetleriydi, mahalle gezileriydi başladı ve biz çoğaldıkça çoğaldık. Ellerimiz, yüreklerimiz buluştu, kıpır kıpır bir insan denizi olduk. 17 yaşındaki, 80 yaşındaki delikanlılarımızla, kortizon iğnesi vurdurup bacaklarının ağrısına direnerek dik yokuşları tırmanan ablalarımızla, Alper her konuştuğunda gözleri dolan, çaktırmadan ağlayan abilerimizle, 4 vasıta değiştirip sabahın erkeninde seçim bürolarını açmaya koşan emektarlarımızla, kenardan köşeden arttırdığı paraları seçim bütçesine bağışlayan emeklilerimizle, gelemesem de katkım olsun diyerek il dışından tahin-pekmez, köy ekmeği gönderen insanımızla, şiirini, sesini, bestesini tüm coşkusuyla çalışmaya katan dostlarımızla, hayatını, okulunu, işini bir kenara koyup gece gündüz demeden koşturan gençlerimizle, kadınlarımızla, yaşlılarımızla BİZ olduk.
Ben de sokağa adımımı attığım andan itibaren 19 yaşıma döndüm arkadaşlar, gençleştim; biz ne güzelmişiz hatırladım. Taa İşçilerin Sesi’ndeyken tanıdığım Gülten Ablamı buldum Örnektepe’de, üniversiteden arkadaşım Gülsün’ü buldum Boğazkesen’de, üniversite yıllarından komşularım Orhan’ı, Alkan’ı buldum Füruzağa’da, kendimi buldum yeniden.
“Biz bu çalışmayı becerebilir miyiz” sorusundan, “biz bu seçimi kazanabilir miyiz” duygusuna eriştim 1,5 ay gibi kısa bir sürede. Belediye başkanlığını kazanamadık ama unuttuklarımızı hatırladık, yeteneklerimizi, gücümüzü farkettik, siyasetin kurulu diline alışkanlıklarına karşı devrimcilerin türkü söyler gibi coşkun, heyecanlı, delikanlı rüzgarını estirdik Beyoğlu’nun tüm mahallelerinde. “Biz sizi çok sevdik, bizi bırakmayın” diyen kadınlar, gençler var şimdi o mahallelerde.
Başkalarının milyonlarca lira dökerek, binlerce profesyonel kişi çalıştırarak yaptığını biz bir gönüllü ordusu halinde başardık.
Ben 19 yaşımı, ha deyince yola çıkıverme halimi, deli cesaretimi, gecesi gündüzüne karışmış hallerimi çok özlemişim arkadaşlar. Bu gencecik halimizi, kendimizi ve birbirimizi bırakmayalım bir daha. Söylenecek çok söz var ama işimiz çok, yolumuz uzun, bekletmemeyim sizi.
Hepinizi çoooook seviyorum, iyi ki varsınız.
Füsun Taş

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir