Alevilik Bitiyor! Hiçbir Şey Yapılmadı! ve Kazanım Yok Diyenlere – Son 30 Yılda Alevi Örgütlülüğünün Kazanımları

Kenan Küçük
Son 30 yılda Alevi federasyonları ve özellikle AABK gibi çatı kuruluşlar, siyasi partiler tarafından ciddiye alınmaya başladı. Partiler, Alevi toplumunu temsil eden yöneticilerle görüşmeler yaptı. Alevi kökenli siyasetçiler artık yalnızca seçmen değil, karar verici pozisyonlarda da yer almakta ve meclis kürsüsünde Alevilerin sorunları daha fazla dile getirilmektedir.
Evinde oturup klavyesiyle devrim yaptığını düşünen, sosyal medyada “Alevilik elden gidiyor” diye çığlık atan ve sahada hiçbir mücadeleye katılmayanlar için elbette hiçbir kazanım yoktur! Onlara göre Aleviler hiçbir şey yapmamış, her şey eskisi gibi, hatta daha kötüye gitmiştir. Ancak sahada emek veren, mücadele eden, örgütlenen ve haklarını talep edenler için durum oldukça farklıdır.
Son 30 yılda Alevi federasyonları ve cemevleri örgütlü mücadeleyi büyüttü. Bu çerçevede, federasyonların çalışmaları sayesinde Alevi kurumları, cemevlerinin ibadethane statüsünün tanınması taleplerini daha güçlü bir şekilde dile getirdi. Bazı belediyeler cemevlerini resmen tanımaya başladı ve bu sayı giderek artıyor; örgütlülük sürdükçe bu güçlenme de devam edecektir.
Alevi örgütlenmesi sayesinde Alevilik, yalnızca ev sohbetlerinde konuşulan bir konu olmaktan çıktı ve kamusal alanda daha görünür hale geldi. Alevi araştırmacıların, yazarların ve akademisyenlerin çalışmaları sayesinde Alevilik üzerine yapılan akademik araştırmalar, belgeseller, yayınlar ve sanat eserleri arttı. Alevi deyişleri ve nefesleri, müzik dünyasında daha fazla yer buldu. Televizyon kanalları ve sosyal medya platformları, Aleviliğe dair içerikler üretmeye başladı.
Unutulmaya yüz tutmuş dergahlarımızı ziyaret ederek, yeniden Alevi toplumuna kazandırmak için çalışmalar yapıldı ve yapılmaya devam ediyor. Özellikle Hacı Bektaş Veli Dergahı gibi önemli merkezlerin restorasyonu ve ziyarete açılması, Alevi kültürünün yaşatılmasında büyük rol oynamaktadır. Alevi federasyonları ve bileşenleri tarafından yürütülen bu çalışmalar, Alevi inanç merkezlerinin korunması ve gelecek nesillere aktarılması açısından büyük önem taşımaktadır. Ayrıca, federasyonlarımıza bağlı cemevlerimiz; dede, ana, eğitimden hakka uğurlama eğitimine kadar pek çok ihtiyacı karşıladı.Ülkemizde ve dünyada yaşanan toplumsal olaylara duyarlı davranıp destek sundu.
Eskiden Aleviler siyaset sahnesinde yalnızca seçmen olarak görülürdü. Son 30 yılda Alevi federasyonları ve özellikle AABK gibi çatı kuruluşlar, siyasi partiler tarafından ciddiye alınmaya başladı. Partiler, Alevi toplumunu temsil eden yöneticilerle görüşmeler yaptı. Alevi kökenli siyasetçiler artık yalnızca seçmen değil, karar verici pozisyonlarda da yer almakta ve meclis kürsüsünde Alevilerin sorunları daha fazla dile getirilmektedir.
Madımak Katliamı’nın unutturulmasına karşı mücadele sürdü. Katliamın yaşandığı Madımak Oteli’ni et lokantasına çevirerek unutturmaya çalışan zihniyete karşı Aleviler yılmadan mücadele etti. Bugün Madımak, “Sivas Bilim ve Kültür Merkezi” olarak anılıyor, ancak Aleviler için bu yeterli değildir. Madımak’ın bir utanç müzesi haline getirilmesi talebi hala devam etmektedir.
Son 30 yılda, Türkiye’de Alevi inancı ve kültürüne yönelik televizyon, radyo, dijital platformlar ve basılı yayın organları kurulmuş, ayrıca birçok kitap yazılmıştır. Bu çalışmalar, Alevi öğretisini, tarihini ve toplumsal meselelerini geniş kitlelere ulaştırmış ve inançsal hak taleplerinin gündeme gelmesine katkı sağlamıştır. Zaman zaman finansal ve hukuki zorluklarla karşılaşsalar da Alevi medyası ve yayınları görünürlüğünü artırarak toplumsal çoğulculuğa önemli bir katkı sunmaktadır.
Türkiye’de hala ibadethane statüsü tartışılırken, Almanya 2013’te Aleviliği bağımsız bir inanç topluluğu olarak resmen tanıdı. Alevilik, İslam’dan ayrı bir inanç olarak kabul edildi. Avusturya ve İsviçre gibi ülkelerde de Alevilik hukuki statü kazandı. Almanya ve Avusturya’da Alevilik dersleri devlet okullarının müfredatına dahil edildi. AABK ve diğer Alevi federasyonları, müfredatın oluşturulmasında aktif rol oynadı ve Alevi çocuklarının kendi inançlarını öğrenmesini sağladı.
Avrupa’daki Alevi örgütlenmesi ciddi bir kurumsallaşma sürecine girdi. Türkiye’de hala resmi statü bekleyen cemevleri, Avrupa’da bağımsız ve güçlü inanç merkezleri haline geldi. Cemevleri, Alevi canlara Alevi öğretisi doğrultusunda hizmetler sunmakta, Alevi öğretisine uygun çalışmalar yürütmekte ve yeni kuşaklara bu değerleri aktarmaktadır.
AABK çatısı altında birleşen federasyonlar, Avrupa’nın dört bir yanında Aleviliği tanıttı. Avrupa Parlamentosu ile Almanya, Fransa, Avusturya ve İsviçre gibi ülkelerin parlamentolarında Alevi kökenli siyasetçiler yer aldı. UNESCO gibi uluslararası kuruluşlarla yapılan iş birlikleri sayesinde, Alevi kültürü dünya çapında daha fazla tanınır hale geldi.
AABK bünyesinde kurulan televizyon, radyo, basılı ve dijital yayınlar, Alevi toplumunun sesi olmuş, inançsal ve toplumsal talepleri gündeme taşımıştır. Yol TV, Avrupa ve Türkiye’de geniş bir izleyici kitlesine ulaşarak Alevilerin en önemli medya organlarından biri haline gelmiştir.
Dijital platformlar, insan hakları mücadelesinde en etkili araçlardan biri haline gelmiştir. Sivas Katliamı gibi tarihsel acıların unutulmaması ve dünyaya duyurulması için dijital çağın olanaklarından yararlanmak, toplumsal hafızanın canlı kalmasının en güçlü yollarındandır. Bu çerçevede, AABK’nın yapımcılığını üstlendiği “Çok Kötü Bir Şey Oldu” adlı belgesel, Sivas Katliamı’nı konu alarak uluslararası kamuoyunun dikkatini bu insanlık suçuna çekmeyi başarmıştır. Ayrıca, AABK; sözlü tarih, dijital kütüphane, sanal müze ve web belgeseli gibi çalışmalarla, insanlık tarihine kazınan bu kara günü dijital platformlarda kuşaktan kuşağa unutturmamak için önemli bir imza atmıştır.
Fransa’nın Strasbourg kentinde açılan AABK Uluslararası İlişkiler ve Diplomasi Temsilciliği, Alevi toplumunun sesini uluslararası arenada daha güçlü bir şekilde duyurmayı hedefleyen stratejik bir girişimdir ve kısa sürede beklenenden fazla etki yaratmıştır.
Son 30 yılda Aleviler, hem Türkiye’de hem Avrupa’da daha görünür hale geldi ve çeşitli haklar elde etti. Avrupa’da Alevilik resmi olarak tanınırken, Türkiye’de kazanımlar daha çok sembolik ve kısmi oldu. Ancak mücadele devam ediyor. Gerçek şu ki, Alevilik; evinde oturup “hiçbir şey yapılmıyor” diyenlerin çığlıklarıyla değil, sahada mücadele edenlerin emeğiyle bugünlere ulaştı.
Bu kazanımlar, Alevi toplumunun örgütlü mücadelesi ve kararlılığı sayesinde gerçekleşmiştir. Alevilik; evinde oturup “hiçbir şey yapılmıyor” diyenlerin çığlıklarıyla değil, sahada mücadele edenlerin emeğiyle
bugünlere ulaşmıştır.
Yola Yoldaş olan canlara Aşk ile…
07.02.2025

Sevgili Canlar, yoluna ve ikrarına bağlı olan her Alevi kendisini Alevi Haber Ağı’nın doğal bir muhabir olarak görmelidir.
Oturduğu mahallede, okuduğu okulda, çalıştığı iş yerinde, üyesi olduğu Cemevi’nde ve sokakat haber niteliği taşıyan her durmla ilgili bize görsel veya yazılı haber göndermelidir.
Bu istemimiz Alevi kurum yöneticilerimiz içinde geçerlidir.
Alevi Haber Ağı: Gerçekleri yazacak… Geçekler yazılırken sende katkını sun can…
Saygılar, sevgiler