SUÇLU KİM?

Haber bültenleri; depremde beton yığınları altında kalmış insanların acısını, yaşadıkları korkuyu, paniği, sevdiklerini kaybeden insanların duygularını, kayıplarını ya da saatler sonra yaşama sımsıkı tutunan ruhu hırpalanmış ve o küçücük bedenine bir başkasının hırs ve rant yarışının şokunu işleyen o güzelim çocukları sömürerek başlıyor haberlere,
gözyaşları arasında üzerine bir de drama müziği eşliğinde biz geride kalanların sorgulayan tarafını uyuşturarak neden-sonuç ilişkisini ortadan kaldırarak bitiriyor haberleri…
Ölenin suçlandığı, suçlu sayıldığı bu ülkede neden asıl soru sorulmuyor?
Ölen mi suçlu, öldüren mi?
“Ekmek yoksa pasta yesinler” trajedisiyle hırpalanıyor bu halk. Ve daha da acısı hırpalan bu halkın yüzde ellisi; pasta yiyebilmek hayaliyle ekmek bulamazken ‘çok şükür’ denen intihar biçimiyle ölmeye razı, yüzde otuzu; geride kalanlara olan düşmanlığının esiriyle o yüzde ellinin tarafında kalıyor. Geriye kalan yüzde yirmisi; baskı, zulüm ve her tür yol mübah görülerek sürekli yok sayılmakta yok edilmekte, pasifize edilmeye çalışılmakta….
Oysa çoğunluk o soruyu sorsa, önce kendi uyansa sonra diğerlerini uyandırsa kendi aralarında dedikodu ötesine geçemeyen konuşmalarını bir tarafa bıraksa, sesini kendi sınırlarının ötesine duyursa, uyansa, sorgulasa kendi şikayetlerinden ve problemlerinden kurtulur önce ve zincirin bir sonraki halkasını oluşturur….
Ölen mi suçlu yoksa öldüren mi?
Ölen mi suçlu yoksa ölüm için her türlü zemini hazırlayanlar mı?
Uyuşmadan, uyanık kalmak dileğiyle….

Sevgili Canlar, yoluna ve ikrarına bağlı olan her Alevi kendisini Alevi Haber Ağı’nın doğal bir muhabir olarak görmelidir.
Oturduğu mahallede, okuduğu okulda, çalıştığı iş yerinde, üyesi olduğu Cemevi’nde ve sokakat haber niteliği taşıyan her durmla ilgili bize görsel veya yazılı haber göndermelidir.
Bu istemimiz Alevi kurum yöneticilerimiz içinde geçerlidir.
Alevi Haber Ağı: Gerçekleri yazacak… Geçekler yazılırken sende katkını sun can…
Saygılar, sevgiler